Eski ulusal futbolcu Emre Aşık’ın boşanma kademesinde olduğu eşi Yağmur Aşık birlikte olan Erdi Sungur, geçen Mart ayında Düzce’de yol uygulaması yapan jandarma aracına çarparak kaçtı.
Jandarma grubu, hadise yerinden kaçan Erdi Sungur ve Yağmur Aşık’ı yakaladı. Tutuksuz yargılanan Erdi Sungur, Yağmur Aşık’la yaşadıklarını anlattı.
Yağmur Aşık’la 2010 yılından bu yana tanış olduklarını ileri süren Erdi Sungur, “Ben 2010 yılından bu yana tanışıyorum. Kendisi kulüplerde dansçılık yapıyordu. O denli tanıştık. Benim arkadaşlarımın da olduğu ortamda tanıştık. Arkadaşlığımız hoş bir biçimde devam etti. Sonrasında Emre Bey’le evlendi. Evlendikten sonra birkaç görüşmemiz oldu. Ancak bu düzgün bir arkadaşlıktı. Farklı bir arkadaşlık değildi. Uzun yıllar görüştük sonra ben cezaevine girdim. Cezaevine girdiğim vakit 3 yıl görüşemedik. 3 sene sonra ben açık cezaevine çıkınca kendisine ulaştım. Ulaştığımda da Düzce’ye gelip beni aldı. Firar ettim ben firar ettiğimde beni geldi ve aldı. 3-4 gün Düzce’de kaldık” dedi.
‘BENDEN ÇOCUK SAHİBİ OLDU’
Cezaevinden firar ettiği devirde Yağmur Aşık’la alakaya girdiklerini tez eden Sungur, “Bu süreçten sonra gönül ilgimiz oldu. Ben firarken benden çocuk sahibi oldu. Ben tekrar cezaevine girince telefonda tartışmalarımız oldu. Bu çocuğu ne yapacağım? Bu çocuğu doğursam bile sana göstermeyeceğim üslubunda ufak bir tartışmamız oldu” diye konuştu.
‘MEZAR YERİ BAKIYORDUK’
Sungur, Cumayeri ilçesinde tuttukları konuttan Gölormanı köyüne keşif yapmaya gittikleri sırada jandarmaları görünce kaçmaya başladıklarını ifada ederek, “Gölormanı köyünde benim cezaevinden tanıdığım bir arkadaşım vardı. Onunla buluşmak için gittik. Daha evvelce de buluştuk lakin yakalandığımız gece saat 7 ya da 7,5 üzere yola çıktık. Cumayeri’nden Gölormanı’na giderken bu jandarma hadisesi başımıza geldi. Jandarmaya orada sürterek kaçtım. Aracı ben kullanıyordum. Ondan sonra Düzce Merkez Uzunmustafa Mahallesi’nde aracı terk edip Cumayeri’nde tutmuş olduğumuz meskene gittik. Orada da esasen yakalandık. Yakalanmamızın öncesinde keşif yapmıştık. Bu cezaevinde tanıdığım dediğim adamın konutunda iki gün kaldık. Öteki vakitlerde da İstanbul’dan 1-2 saatliğine gelip keşif yapıyorduk. Nasıl yaparız? Nasıl ederiz? Bakıp tekrar İstanbul’a dönüyorduk yahut Düzce’de bir meskende kalıyorduk. Keşif derken mezar yeri bakıyorduk. Sessiz sakin bir konut bakıyorduk. Depo usulü yerler bakıyorduk. Plan Emre’yi öldürmekti” dedi.
‘YAĞMUR TEHDİT EDİLDİĞİMİZİ SÖYLEYİNCE EMRE’Yİ ÖLDÜRMEYİ BAŞA KOYDUM’
Erdi Sungur, Yağmur Aşık’ın kendilerini Emre Aşık’ın tehdit ettiğini söylediğini belirterek, “Yağmur bana, ‘Bu adam bizi tehdit ediyor’ dedi. Aslında ben tehdit telefonları alıyordum lakin Emre’den ötürü mı, diğer yerden mi bunu bilmiyorum. Sonraları Yağmur mu beni tehdit ettiriyor? diye bir fikir geldi aklıma. Emre yaptırıyormuş üzere mi yapıyor diye düşündüm. Bunu bir türlü oturtamadım. Bundan ötürü ben de yapalım diye başa koymuştum. Zira tehdit görüyoruz. Yanımda bayan var. Gebe olduğunu beyan ediyor. İstanbul’dan yola çıkıyoruz Düzce, Karasu, Bursa üzere birçok yere gittik. Buralara gittiğimiz vakitlerde araçla bizi sıkıştırıyorlardı. Selektör yapıyorlardı, dur diyorlardı. Lakin bunun Emre’den kaynaklandığını söylüyordu. Ben bilmiyordum. Yalnızca telefonda ve birkaç araç takip ettiğine şahit oldum” diye konuştu.
‘SUÇ İŞLEMESİNE KARŞIN DAVALARDAN KURTARIYOR’
Erdi Sungur yapılanlar karşısında herkesin bedel ödemesi gerektiğine tabir ederek, şöyle konuştu:
“Benim ufak tefek cezalarım var. Bunlardan ötürü ben cezaevine girip çıktım. Kontrol yaptım, açık cezaevinde yattım, kapalı cezaevinde yattım. Hasılı bedel ödedim. Bunun da bedeli varsa ödeyeceğiz. Bu ortamda bulunmak bile kabahattir. Bunun farkındayım. Lakin bu bayanın nereden baksanız 60-65 belgesi var. Bu bayan ceza alsa dahi bir formda yırtıyor, kurtarıyor. Artık buna kim sahip çıkıyor nasıl rahat hareket ediyor bilemiyorum. Lakin birtakım beşerler ispat istiyor. Ben delil olmadığı halde cezaevinde yattım. Ben bu hadiseden tutuklandım, jandarma hadisesinden tutuklandım. Bu bayan tutuklanmadı ya da isimli denetim koşulu uygulanmadı. Ben cürüm duyurusunda bulununca isimli denetim kuralı uygulanmış. Savcılara, yargıçlara söylemek isterim. Ben alenen beyanda bulunuyorum. Kendimi ihbar etmiş oluyorum. Fakat ben bunun öncesinde cezaevinde dilekçe yazdım. Düzce Başsavcılığı ve Adalet Bakanlığı’na dilekçe yazdım. Bu bayanın kimlerle takıldığını, neler yaptığını hepsini beyanda bulundum. Ben samimi formda herşeyi anlattığım için devletten yardım bekliyorum. Silahları nereden aldığımızı, mermileri nereden aldığımızı parasına kadar anlattım. Benim telefonumun HTS kayıtlarını çıkarabilirler. Yağmur Aşık’ın HTS kayıtlarını çıkarabilirler.”
‘VAZGEÇMESİ İÇİN UĞRAŞTIM’
Yağmur Aşık’ın, Emre Aşık’ı öldürmemesi için ikna eforları içine girdiğini söyleyen Sungur, “Ben bu bayanın bu işten dönmesi için çok uğraş sarf ettim. Düzce’ye getirdim. Artık kocasını bıraksın istedim. Tehdit etmesin, öldürmeyi düşünmesin, aklından çıkarsın istedim. Kendi çocuklarımla oturttum, muhabbet ettirdim. Lakin hiçbir halde vazgeçmedi. Her vakit öldürme taraftarı oldu. Bazen tamam diyordu yapmayalım. İki saat sonra farklı bir modele giriyordu. Ben hasta olduğuna inanıyorum. Ben bunu yaparsam cezaevine gireceğim diyordum. Cezaevine gireceksen yapmayalım diyordu. Birini öldürdüğün vakit tabi ki cezaevine girersin. Bunun bir bedeli olacak. Bu bir bedeldir. Fakat 1 gün geçiyordu devamlı muhabbetimiz Emre’ydi. Emre, Emre, Emre artık bıkmıştım” dedi.
‘BEN YAPAMAYINCA DIĞERINE PARA VERDİ’
Sungur kendisinin Emre Aşık’ı öldürmeyeceğini anlayan Yağmur Aşık’ın diğer birine para verdiğini sav ederek, “Benim yapamayacağımı anlayınca Baycan Ş. diye bireye para verdi. Parayı ben saymadığım için bana söylenen cümleyi kullanıyorum 300 bine yakın paraydı, dedi Yağmur. Ben de vicdanen bunu lisana getirdim. Hiç kimse kolay bir bahiste ölmeyi hak etmiyor.” diye konuştu.
‘EMRE’Yİ ÖLDÜRÜP DOMUZLARA ATACAKTIK’
Sungur, Emre Aşık’ı öldürüp domuzların içine atmayı planladıklarını tabir ederek, “Ben domuz vakasına ne televizyondan ne internetten şahit olmadım. Olağan ki domuz olduğunu biliyorum ancak canlı olarak görme bile görmedim. Bu devamlı domuz bulsak daha kolay olur diyordu. Niçin diyordum. Domuz insanı yok ediyor diyordu. Kemiğini bile bırakmıyor diyordu. Cezaevinden tanıdığım Gölormanı’ndaki arkadaşıma sordu. O da bakarız dedi ancak lafta kaldı. Domuz bulamadık. Lakin niyeti domuzu kapatıp Emre’yi de oraya atıp artık domuz nitekim yiyor mu onu da bilmiyorum. Niyeti buydu” dedi.
‘ÇOCUĞUMU BENDEN MÜSAADESIZ ALDIRDI DAVA AÇACAĞIM’
Yağmur Aşık’ın kendisinden olan çocuğu aldırdığını ileri süren Sungur, şu savlarda bulundu:
“Ben vicdanlı bir beşerim. Zati vicdanıma yenik düştüğüm için bu işlerin içine girdim. Çocuğumu tabi ki merak ediyorum. Ben sonuçta bu bayandan nitekim çocuk istedim. İstemesem aslında çocuk yapmazdım. O da istemese yapmazdı. ‘Ben bu çocuğu aldıracağım’ dedi. ‘Ben yalvardım aldırma’ dedim. ‘Ne kadar çok istediğimi iyi biliyordun’ dedim. ‘Aldırmasam bile sana göstermeyeceğim’ dedi. Cezaevinden çıkınca yan yana geldiğimizde ben çocuk konusu açtım. Var mı yokmu diye şüphedeydim. Var dedi ve bana ispatladı. Elinde çocuğun olduğu ultrason imajları vardı. O vakit inandım. ‘Neden aldırdın’ dedim. ‘Aldırmak zorundaydım boşanma kademem devam ediyor’ dedi. Sen yanımda yoktun bir oburu vardı. Millet beynimi yıkadı aldırdım demek istedi. Bana ‘o çocuğu senin yüzünden aldırdım’ dedi. Sen yanımda yoktun sen kendini yakalattın dedi. Her vakit bu ağzındaydı. Sen kendini yakalattın. Çocuğumu tabi ki merak ediyorum. Nasıl aldırdı? Kendisinin beyanı bir tane hekim bulmuş artık merdiven altı mı, gerçek bir tabip mu bilmiyorum lakin 1500 lira konuşulan bir para var. 1500 liraya aldırdığını söyledi. Ben bundan ötürü şikayetçi olacağım. Sonuçta bu çocuğun babası bendim. Buna eminim babası ben olduğuma. Emin olduğum içinde bunun peşini bırakmayacağım” dedi.
EMRE AŞIK’I GÖMMEK İÇİN KEŞİF YAPTIRDIKLARI YERLERİ GEZDİRDİ
Sungur, Emre Aşık’ı öldürdükten sonra gömmek için keşif yaptıkları Gölormanı mevkiindeki ormanlık alanları gezdirerek, “Burada oturduk Yağmur Hanım’la çay içtik. Sonra Emre’yi aldığımızda ne yapacağımızın nereye gömeceğimizin planlarını burada yaptık. Burada üst çıktı. Toprağa baktık. Toprak kazılabilir mi? Toprak yumuşak mı diye baktık? Toprak yumuşak olduğu için burayı da alternatif olarak düşündük. Öldürüp buralarda bir yere gömecektik. Yağmur Hanım’ın bir arkadaşının aracıyla buraya geldik. O vakit aracımız cip olduğu için buralara çıkabildik. Buraya gece geldik. Buranın ilerisine gerçek baktık. Açıp çukura gömmeyi düşünüyordu. Yerin sessiz olması bizim için değerliydi. Öldürüp mü getireceğiz, yoksa burada mı öldüreceğiz ben de bilmiyordum. Yağmur Hanım devamlı farklı planlar yapıyordu. Yalnızca planda kaldığı için karar vermemiştik” dedi.
‘BENİM SEVGİMİ KULLANDI’
Yağmur Aşık’ın, “Bana aşıktı karşılığını alamadığı için iftira atıyor” açıklaması üzerine Erdi Sungur şunları söyledi:
“Bu bayan sonuçta boşanma kademesinde. Duyulan ve Türkiye’de Emre Aşık’ı tanımayan yok. Bunun için bir bayan ‘Ben bir adamla münasebet yaşadım’ diyemez. ‘Bir adamdan gebe kaldım, imam nikahı kıydım’. Bu üzere şeyleri söyleyemez. Söylediği vakit çocuğunun velayetini kaybeder. Büyük ihtimalle kalacak mal var, mülk var. Bunları kaybedebilir. Tıpkı vakitte prestij kaybedebilir. Zira bu bayanda bir sevgili değil birkaç sevgili var. Buna soruyorlar. Bu adamla ne işin var diyorlardır. Bu da benim arkadaşımdı, yanımda gezen bir adamdı. Sevgilim değildi. Bu üzere açıklamalar bana geldi. Ben bunları ispatlarım. Diyelim ki sevgilisi değildim. Yakalandım cezaevinden çıktım tekrar konutuna gittim. Madem beni ikinci defa konutuna neden almış ? Platonik aşık bilmem neler üzere telaffuzlar ayıp ve kamuoyunu kandırmaktır. Benim sevgimi kullandı. Beni kullandı.”
Haber7