AÜ'den aşı ve ilaç üretimi için 2 önemli proje

AÜ’den aşı ve ilaç üretimi için 2 kıymetli proje

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan:

“Aşı, yapay zeka tabanlı ilaç geliştirme, kanser araştırmaları, organ üretimi ve kök hücre çalışmaları öncelikli gaye olarak belirlenmiş ve bu gayeyle altyapı oluşturulabilmesi için çalışmalar yapmaktayız”

“İlk evre sayılabilecek aşı ve ilaç altyapıları gayeli davete çıkılan proje müracaatları kısa mühlet evvel alındı ve kıymetlendirme süreci tamamlandı”

“Her iki projenin de gelecekte başta aşı olmak üzere çok değerli çalışmalara değerli kaktılar sağlayacağına inanıyorum”

ANTALYA – Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, üniversite tarihinde birinci kere 7.5 milyon lira bütçe ayrılan, yerli ve ulusal kaynaklarla yeni aşı, ilaç ve kanser araştırmalarına kıymetli altyapı oluşturması beklenen iki projenin tanıtımını gerçekleştirdi.

Akdeniz Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Uyum Ünitesinin maksat ve eser odaklı Altyapı Projesi Takviyesi daveti kapsamında, Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet İnan ve Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salih Şanlıoğlu tarafından yürütülen iki kıymetli proje toplamda 7.5 milyon liralık dayanak almaya hak kazandı.

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan Rektörlük Senato Salonu’nda düzenlenen toplantıda yeni aşı, ilaç ve kanser araştırmalarına değerli altyapı oluşturacak projeler hakkında bilgi verdi.

15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün 5’inci yıl dönümünde olduklarını hatırlatan Özkan, “Akdeniz Üniversitesi olarak 15 Temmuz’da verilen bu kutlu çabayı hiçbir vakit unutmayacak ve unutturmayacağız. Bu kutlu çabanın kahramanlarını ve kahramanlıklarını yeni kuşakların dimağlarında canlı tutmak için elimizden geleni yapacağız. Bu vesileyle 15 Temmuz Ulusal Birlik ve Demokrasi Günü’nün her daim milletimizin uyanışına ve yine dirilişine vesile olmasını diliyor, tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi de minnetle anıyorum” dedi.

“Yerli ve ulusal hedefler”

Türkiye’nin bilimsel düzeyini yükseltmek, yararlı eserler çıkarabilmek, dışarıya olan bağımlılığı azaltmak için çok değerli yapısal ıslahatlar oluşturduklarının altını çizen Özkan, “Bu hususta başlangıç olarak değerli olan birinci evreyi sonuçlandırdık. Üniversitemiz Bilimsel Araştırma Projeleri ünitesi tarafından aşı, yapay zeka tabanlı ilaç geliştirme, kanser araştırmaları, organ üretimi ve kök hücre çalışmaları öncelikli maksat olarak belirlenmiş ve bu hedefle altyapı oluşturulabilmesi için çalışmalar yapmaktayız. Birinci kademe sayılabilecek aşı ve ilaç altyapıları hedefli davete çıkılan proje müracaatları kısa müddet evvel alındı ve kıymetlendirme süreci tamamlandı. Projeleri belirlerken ülkemizin yerli ve ulusal maksatları doğrultusunda bu teşebbüslerden nitelikli eserler ortaya koyma potansiyelini göz önünde bulundurduk. Önceliğimiz esere dönüşebilen ve toplumun hizmetine sunulabilen projelere verdik” diye konuştu.

“7.5 milyonluk bütçe”

Bu iki proje için 7.5 milyon liralık bütçe ayrıldığını lisana getiren Prof. Dr. Özkan, “Her iki projenin de gelecekte başta aşı olmak üzere çok kıymetli çalışmalara kıymetli kaktılar sağlayacağına inanıyorum. Kısa mühlet içerisinde üstesinden gelmeyi umduğumuz pandemi sürecinin bize hatırlattığı en değerli bahis gelecekte bu çeşit salgıların diğer formlarda de olsa olabileceği ve bu mevzuda hazırlıklı olan toplumların avantajlı pozisyonda olacağı çok açıktır. Bu nedenle altyapımızın daima bu cins tehditlere karşı hazırlıklı olması büyük değer taşımaktadır. Salgın çeşidi ne olursa olsun altyapımızın sağlıklı ve hazır olması o tehditle savaşta başarılı olmamızın yegane teminatı olacaktır” tabirlerine yer verdi.

“Bir çok hastalığa tesiri olacak”

AÜ Mühendislik Fakültesi Besin Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi. Prof. Dr. Mehmet İnan, Rekombinant Anti IL-6 antikor üretimi projesi hakkında bilgiler verdi.

Prof. Dr. Mehmet İnan, projedeki gayelerini açıklayarak şunları söyledi:

“Normalde piyasada ilaç olarak bulunan moleküllerin birebirini laboratuvar kaidelerinde üretip, saflaştırıp, formülasyon yapıp ve fare deneylerini yaptıktan sonra, ziyanlı olmadığını gösterip beşere tesirli olabilecek formülasyona getirip, bu prosesi sanayiye aktarmaktır. Bu ilaçların yüzde 90’ı bilindiği üzere ithal oluyor. Biz bu ithal ettiğimiz ilaçları üretebilecek alt yapıyı kuruyoruz. Aslında ürettiğimiz molekülün hiçbir ehemmiyeti yok. Bu ilacı biz romatizmal hastalıklar, kanser ilaçları ve bunu bütün biyolojik gereçler, insülin için, Hepatit için, papilloma virüs aşısı hepsi için kullanabiliriz. Bu alt yapıyı AÜ’ye kazandırmak istiyoruz. Bu projede iki yıl içinde sanayiye bu molekülü alın üretin etabına getireceğiz.”

“İki yıl içinde bitirmeyi planlıyoruz”

“Her türlü enfeksiyona aşı geliştirebilecek”

Bilindiği üzere Covid-19’un çok farklı varyantlarının ortaya çıktığını hatırlatan Şanlıoğlu, “Bu aşıların aktiflikleri hakikaten sorgulanır oldu. Bizim geliştirmek istediğimiz teknolojide değişik bir varyantla karşılaştığınız vakit çok kısa müddette o varyantı kodlayan geni viral vektörlere aktarıp, yesyeni o varyanta karşı çok güçlü tesirli bir aşı geliştirmek imkanı doğacak. Bizim teknolojimizin hedefi bu. Her farklı varyant, o varyanta has bir aşı. Yalnızca Covid’e karşı değil, yarın diğer viral hastalıklarla karşılaşabiliriz. Onlara karşı da klonlandığı tekrar bağlı olarak aşı geliştirme imkanı doğacak. Bu yesyeni bir teknoloji. Bu üretim tekniğini ve saflaştırma sürecini başarabildiğiniz vakit her türlü enfeksiyonel hastalığa karşı tesirli bir aşı geliştirme potansiyeli olacak” tabirlerine yer verdi.