ABD merkezli “Daily Beast” adlı internet sitesinde yer alan makaleye göre, Veliaht Prens bin Selman, Trump’ın ABD Başkanı seçildikten sonra ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan’a gerçekleştirmesini sağlayarak, ülkesinin ABD ile ilişkilerini geliştirdi ve Suudi Kraliyet ailesinin anahtarlarını eline aldı.
ABD’de Başkan seçilen ismin ilk yurt dışı ziyareti genellikle yakın ilişkileri vurgulamak için müttefiklik ilişkileri güçlü bir ülkeye yapılırdı. Eski ABD Başkanlarından Barack Obama ve Bill Clinton, göreve geldikten sonraki ilk yurt dışı ziyaretlerini Kanada’ya gerçekleştirmişti.
20 Ocak 2017’de yemin ederek ABD Başkanlığı koltuğuna oturan Trump’ın, göreve gelişinin dördüncü ayında ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan’a yapması ise dikkatleri çekmişti.
TRUMP’IN DANIŞMANLARI, İSRAİL İLE YAPILACAK BARIŞ ANLAŞMALARI İÇİN BÖLGESEL DESTEK ARIYORDU
Başkan Trump, damadı ve danışmanı Jared Kushner ile eski danışmanı Steve Bannon, yeni Başkan’ın ilk yurt dışı ziyaretinin, onun seleflerinden farklı olduğunun altını çizmesini istiyordu. Suudi Arabistan’ın insan hakları sicilini eleştiren ve İran ile nükleer anlaşma imzalayan Obama döneminde ABD-Suud ilişkileri kötüleşmişti.
Başkan Trump döneminde ise ikili ilişkiler hızla gelişecekti. İran ile varılan nükleer anlaşmadan dönmek isteyen Başkanın danışmanları, Suudi Arabistan’ı tekrar devreye sokarak, İsrail ile yapılacak barış anlaşmaları için bölgesel destek bulabileceklerine inanıyordu.
Veliaht Prens bin Selman ise 2015’te Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in göreve gelmesinin ardından iktidara yükselmeye başlamıştı. Başkan Trump’ın ilk yurt dışı ziyaretini Başkent Riyad’a düzenlemesi, babasının gözüne girme arayışında önemli bir eşikti.
ABU DABİ VELİAHT PRENSİ, BİN SELMAN İÇİN DİPLOMASİ YÜRÜTTÜ
Trump’ın Başkan seçilmesinden hemen sonra ABD’de temaslarda bulunan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed, Trump’ın ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan’a gerçekleştirmesi için Veliaht Prens bin Selman adına diplomasi yürüttü.
Abu Dabi Veliaht Prensinin bir araya geldiği heyetin arasında Trump’ın danışmanı Kushner, eski danışmanı Bannon ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn da bulunuyordu.
Bannon, görüşme sırasında İranlılardan “Persler” olarak bahsederek Obama’nın Orta Doğu politikasını felaket olarak tanımladı. Veliaht Prens bin Zayed ise Trump’ın Veliaht Prens bin Selman ile görüşmesi gerektiğini belirterek, “O, bölgedeki planlarınızın anahtarıdır” dedi.
Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve bazı Ulusal Güvenlik Konseyi çalışanları, ABD’nin daha önemli dış politika öncelikleri ve daha güvenilir müttefikleri olduğunu belirterek, bu ziyarete karşı çıkıyordu.
Ayrıca, ABD’nin Suudi Arabistan’daki “en güvenilir teması” o zamana kadar Prens Muhammed bin Nayif olarak görülüyordu. Ziyarete karşı çıkan isimler, Suudi Kraliyet Ailesi için hassas bir zamanda Bin Selman’ın lehine görünme riski konusunda uyarıda bulundular.
Tillerson, bu ziyaret vesilesiyle Prens bin Selman’ın, Prens bin Nayif’i ekarte ederek kendisini Veliaht Prens yapma planlarına ortak olunacağı noktasında kaygılıydı.
Buna rağmen kısa süre içinde Trump’ın Suudi Arabistan ziyaretine ilişkin planlamalar başladı. ABD Başkanı Trump ile Suudi Kralı Selman arasında bir telefon görüşmesi ayarlanarak ziyarete ilişkin detaylar görüşüldü. Ziyaretten sorumlu olarak ABD tarafında Başkanın damadı Kushner, Suudi tarafından ise Kralın oğlu Bin Selman görevlendirildi.
MUHAMMED BİN SELMAN, TRUMP’IN RİYAD ZİYARETİNDEN 1 AY SONRA VELİAHT PRENSLİĞE GETİRİLDİ
Beyaz Saray’daki yetkililer, ilk etapta, Trump’ın Riyad ziyaretine Müslüman ülkelerden liderlerin de çağrılmasının amacını anlamadılar, bazı yetkililer ise buna karşı çıktı. Trump’ın danışmanı Kushner ise Beyaz Saray’daki yetkililere “Suudiler bunu yapmak istiyor” cevabını verdi.
ABD Başkanının Riyad ziyaretine Müslüman ülkelerden liderlerin de eşlik etmesi, Suudi Arabistan’ın, ABD’nin “İslam dünyasındaki baş müttefiki” olmaya geri döndüğünü göstermek istediği şeklinde yorumlandı. Ayrıca, ABD-Suud ilişkilerini canlandıran isim olarak ise Veliaht Prens bin Selman öne çıktı.
Veliaht Prens bin Selman’ın büyük bir özenle organize ettiği ziyaret sırasında, ABD Başkanı Trump’a mücevherlerle donatılmış heykeller, kılıçlar, hançerler ve sarıklardan oluşan bir yığın hediyeler sunuldu ancak bu ziyaretinin asıl kazananı ise Trump değil, Suudi Kralın o zamanlar 31 yaşındaki oğlu Muhammed bin Selman oldu.
Veliaht Prens bin Selman, ziyaret vesilesiyle Batı basınında ülkesiyle ilgili övgü dolu manşetler ve ABD ile gelişen ilişkiler üzerinden Kraliyet ailesinde büyük bir kazanım sağladı.
Kral Selman’ın tahta geçmesinin ardından, Prens Muhammed bin Nayif Veliaht Prens makamına getirilmiş, Muhammed bin Selman da “İkinci Veliaht” olarak atanmıştı. Başkan Trump’ın ziyaretinden yaklaşık bir ay sonra ise Muhammed bin Nayif, sürpriz biçimde tahttan çekilerek Veliaht Prenslik görevine Muhammed bin Selman getirildi. Muhammed bin Nayif’in ev hapsinde tehdit edilerek tahttan çekilmeye zorlandığına ilişkin güçlü iddialar da kamuoyuna yansımıştı.
Haber7