Gassallar, yılda yüzlerce cenazeyi yıkayıp, temizleyip, kefenledikten sonra ebediyete uğurluyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi Uncalı Kent Mezarlığı’nın bayan kısmı gasilhanesinde misyon yapan 11 bayan gassal, toplumda az bilinen meslekleriyle dikkat çekiyor. İsmi fazla bilinmeyen, ölüleri yıkayıp, temizleyerek kefenleyen bayan gassallar, mesleklerini gururla anlattı. Mesleğe geçişinde kimine eşi, kimine ise akrabaları öncülük eden gassallar, işlerini severek yaptıklarını belirtti.
Donanımlı dini bilgiler için eğitim alıyorlar
Diyanet Eğitim Merkezi’nden gassallık evrakı aldıktan sonra, mesleğe adım atan bayan gassallar, donanımlı dini bilgiyle işlerinin başına geçiyor. Bayan gassallar, günlerinin büyük kısmını ‘gasilhane’ denilen meyyit yıkama odasına geçiriyor.
Maddi kısmından çok manevi kısmı ağır basıyor
Antalya Büyükşehir Belediyesi Uncalı Kent Mezarlığı’nda vazife alan bayan gassallar, yaptıkları işin güç olduğunu, bir mühlet sonra duruma alıştıklarını kaydetti. 11 bayan gassal, yılda ortalama 10 bine yakın meyyit yıkadıklarını, birçok cenaze yakınıyla birlikte üzülüp ağladıklarını ve yıkama sürecini o halde yaptıklarını söyledi. Bayan gassallar yaptıkları işin maddiyat kısmından çok maneviyat kısmının daha çok olduğunu belirtti.
14 yılda 40 bin kişiyi yıkadım
14 yıldır bayan gassallığı yaptığını kaydeden evli ve 1 çocuk annesi Sevgi Akkaya (36), “Bu işe kendi isteğimle başladım. Zira bu son misyon, büyük bir hizmet. Bu işi de severek gururlu bir biçimde yapıyorum. Eşim her vakit yanımda olarak bana takviye verdi. En ufak üzüntümde bana dayanak oldu” dedi. Dünyayı tesiri altına alan koronavirüs periyodunda alınan tedbirler kapsamında yıkama süreçlerini sürdürdüklerini kaydeden Akkaya, “Tedbirlerimizi alarak bütün hizmetleri yerine getiriyoruz. 14 yılda da yaklaşık 40 binden fazla kişiyi yıkadım” diye konuştu.
Ziyan gelen her şey canlı
10 yıldır Uncalı Kent Mezarlığı’nda gassal olarak çalıştığını lisana getiren İlknur Özkalp (39), “İyi ki bu işi yapıyorum” dedi. Gassal Özkalp, “Burada çalıştığım için çok mutluyum ve her gün dua ediyorum. Zorlukları var lakin hoş bir meslek. Hem rızkımı kazanıyorum hem de ahiretim için hoş bir şey yapıyorum. Şu an canlı bir tavuğu yakalayamam lakin cenazenin bana hiçbir ziyanı yok. Ziyan gelen her şey canlıda” diye konuştu. Eşinin mezarlıkta sürücülük yaptığını, kendisinin de o biçimde gassal olduğunu belirten Özkalp, “Bana ‘Bu işi yapabilir misin’ dedi. Hatta ben işe alışana kadar kapıda bir hafta bekledi, yapabilir miyim diye. Âlâ ki bu iş bana nasip oldu” tabirlerini kullandı.
En çok bebek yıkarken zorlandım
Yanık ve kazaların kendilerini zorladığını tabir eden İlknur Özkalp, “En zorlandığım yıkamalar bebekler. 3-4 yıl yıkayamadım. Zira ben birinci bebeğimi kaybettim, en çok onlarda zorlandım. Artık alıştım, onları yıkarken konuşuyorum. ‘Benim bebeğime selam götürün’ diyerek yıkıyorum. Bir de cenaze yakınlarından bazen etkileniyorum, onlarla birlikte ağlayarak cenazeyi yıkıyorum” dedi.
Eşim 15 gün benimle geldi
10 yıldır meslekte olduğuna dikkat çeken Fadime Saçkan (39) ise eşinin takviyesiyle işe başladığını kaydetti. Saçkan, “Eşim, alışayım diye buraya 15 gün kadar benimle geldi. Birinci vakitlerde zorlandım lakin arkadaşların dayanağıyla alıştım. Trafik kazaları ve genç ölümlere çok üzülüyorum” diye konuştu.
Bu meslek sayesinde ilahiyat okumaya karar verdim
Diyanet Eğitim Merkezi’nden gassallık dokümanını aldıktan sonra ilahiyat okumaya karar verdiğini tabir eden Saçkan, “Belgemi aldıktan sonra işe başladım. Daha sonra kendimi geliştirmek için üniversite imtihanına girdim. Açık öğretimden de olsa ilahiyat okuyorum. İkinci sınıftayım, bu meslek, okumamda tesirli oldu” tabirlerini kullandı.
Bu işe başlarken en büyük destekçim eşim oldu
Akrabasının tavsiyesiyle gassal olduğunu, 10 yıldır işini severek yaptığını kaydeden Kamile Ercan (32), “Bu işe başlamadan evvel en büyük destekçim eşim oldu. Ben de birinci başta zorlanacağımı düşündüm. Daha evvel bir ölüyle karşılaşmadığım için nasıl olacağını ve nasıl reaksiyon vereceğimi bilmediğim için o denli düşünmüştüm ancak zorlanmadım” halinde konuştu. Pandemiden ötürü birinci başta gelen koronavirüslü ölümlerde çok korktuğunu söyleyen Ercan, “Her ne kadar tedbir alsak da bize bulaşır mı diye korkuyorduk, vakitle buna da alıştık” dedi.
Haber7
