ABD’nin yeni Lideri Joe Biden’ın Türkiye düşmanlığını gizlemeyen yardımcısı Kamala Harris’e büyük övgüler düzdüğü ve Harris’i ‘muhteşem kadın’ olarak tanımladığı görüntüyle toplumsal medyada büyük reaksiyon toplayan Korkusuz muharriri Memduh Bayraktaroğlu, ABD’nin Türkiye aksisi siyasetlerine alkış tutmaya devam ediyor.
Pekala Memduh Bayraktaroğlu kimdir? Bayraktaroğlu’nun karanlık geçmişiyle ilgili sicilini ise çalıştığı kümenin başka gazetesi olan Sözcü’de yazan Emin Çölaşan’ın 21 Ekim 2012 tarihinde yazdığı yazı ortaya koydu.
İşte Emin Çölaşan’ın Memduh Bayraktaroğlu’nun kim olduğunu ortaya koyduğu o yazı:
Baht kurbanı (!) Memduh
”Sevgili okuyucularım, bu adamın tam soyadını size bildirmem mümkün olmuyor zira ben de bilmiyorum. Soyadı birtakım mahkeme ve icra belgelerinde Bayraktaroğlu, kimilerinde Samuray ve bir kısmında de Samuraybayraktaroğlu olarak geçiyor. Fakat son zamanlarda birinci soyadını kullanıyor.
Bu adam tekrar ekrana çıkıp bir sürü palavralar söylemiş, iftiralar atmış. Öncelikle size bu adamın kimliği hakkında biraz bilgi vereyim.
Memduh Bayraktaroğlu denilen bu şahıs hayli uzun mühlet çek-senet
öykülerinden mahpus yattı. Cezasını Trakya’da Kofçaz ve Pınarhisar cezaevlerinde çekti, Özal affı ile tahliye edildi.
Hakkında çok sayıda şikayetçi vardı. Onlardan biri de merhum işadamı Nejat Ferit Eczacıbaşı idi.
* * * * *
Artık gelelim ekrandaki yalanlarına… 1990’lı yıllarda ben ve Hüsamettin
Cindoruk, mafya babası Alaattin Çakıcı ile
anlaşıyoruz, Tansu Çiller’e hakaret etmesi için Flash TV’nin sahibi Ömer
Göktuğ’u ayarlayıp Çakıcı’nın ekrana çıkmasını sağlıyoruz. O da canlı yayında Çiller’e hakaretler yağdırıyor!
Hayatım boyunca Çakıcı’yı ve Ömer Göktuğ’u
görmedim, tanımadım. Çakıcı o süreçte bütün
gazetecileri ararken, bir defa bana da gazeteye telefon
etmişti.
İkincisi, ben Almanya’da Frankfurt Eyalet Mahkemesi’ne başvurup Tansu Çiller’in esrar
kaçakçısı olduğunu ihbar ediyorum ve bunu mahkeme şahsen açıklamış!
Frankfurt ya da öteki yabancı ülkelerdeki hiçbir mahkemeye hiçbir hususta müracaatta bulunmadım. Tümü palavradır.
Üçüncüsü, ben Jet Fadıl’la paydaşlık yapıyorum!.. Halkı dolandıran Jet Fadıl’ı yerin tabanına batıran, ağır sözlerle dolu en az 20 yazım arşivde duruyor.
Palavranın, iftiranın bu kadarı olmaz demeyin, oluyor.
Çakıcı konusundaki yalanlarıyla şunu demeye getiriyor:
“Emin Çölaşan’ın Çakıcı ve mafya ile irtibatı vardı!”
Artık gelelim kendisine! Bu Memduh, Türkiye’de gelmiş geçmiş en büyük mafya ve “Baba” olan merhum Dündar Kılıç’la şirket
ortağı ve onun müdürü! Şirketin ismi İn-Mar.
Oradan ayrılırken paylarını Dündar Kılıç’a devrediyor.
Yani kendisinin mafya ilişkisi var mı? Yok canım!..
* * * *
Pekala bu Memduh Bayraktaroğlu niye mahpus yatıyor? Çek senet
dümenlerinden! Kendisini içeri attıran merhum işadamı Nejat Ferit Eczacıbaşı’na Kofçaz Cezaevi’nden yazdığı ve Samuray soyadını
kullandığı mektup bir ibret evrakı. İçindeki vıcık vıcık yalvarışlara, lisan döküşlere
dikkat ediniz. Motamot veriyorum:
“T.C. Kofçaz Kapalı Cezaevi İnfaz Muhafaza Baş Memurluğu. Sayı:
Sayın efendim, sizden merhamet değil lakin
adalet dileniyorum. Zat-ı alinizin (yüce kişiliğinizin) insan ve adalet sevgisine inanıyorum. Adaletinizi benim için de kullanmanızı istirham ediyorum. Lütfen efendim, buyruk veriniz ve iade-i muhakeme (yeniden yargılanma) olayını sağlayınız.
Şu anda ben bir SABIKALIYIM. Siyaset yapmak dahil tüm
vatandaşlık haklarımdan yoksunum.
Lütfen sayın efendim, yardımcı olunuz. Adalet ismine yardımcı olunuz. Benim yüzümden
çocuklarımla birlikte perişan olan eşim ismine yardımcı olunuz.
Ben başıma bu işin geleceğini bilseydim,
Antalya’da erdem duyduğum
beraberliğimizde her türlü saygısızlığı göze
alarak zat-ı alinizden yardım talebinde
bulunurdum.
O gün gerek görmediğim bir talebi şu anda cezaevi koğuşundan diliyorum. Lütfen bu mahkumiyetten beni kurtarınız efendim.
Derin hürmet ile ellerinizden öperim
efendim. Memduh Samuray. İmza.”
Artık ekranlara çıkıp palavralar söyleyen, iftiralar atan, beni bile mafya ile
birlikte göstermeye kalkışan adam işte bu.Dündar Kılıç’ın
geçmişteki iş ortağı ve müdürü!
* * * *
Artık ekranda kendisine sorsunlar:
“Sen hangi hataları
işleyip de mahpus yattın Memduh? Öbür sabıkaların da var mı? Soyadını niye
değiştirdin?.. Artık hangi soyadını kullanıyorsun?”
Daha diğer sorular da var ancak evvel birkaç evrak daha açıklamak gerekiyor.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1989/ 79 sayılı kararı: “Şikayetçi: DASA Dağıtım A.Ş… Sanık: Memduh
Bayraktaroğlu: Sanığın 27 adet geçersiz senet
düzenleyerek ve düzmece
olduğunu bilerek ciro etmek suretiyle SAHTECİLİK kabahati
işlediği anlaşıldığından, bir yıl sekiz ay AĞIR MAHPUS ile
cezalandırılmasına, 27 adet uydurma bononun
evrakında saklanmasına…”
* * * *
Artık bir öteki yargı kararına bakalım. Şişli 8. Asliye Ceza
Mahkemesi’nin Temel 1994/ 293 sayılı kararı: “Davacı: Kamu Hukuku. Sanık: Memduh Samuray. Hata: Karşılıksız çek keşide etmek… Takdiren bir sene hapsine…”
Yargıtay bu kararı eksik soruşturmadan bozuyor,
karşılıksız çek bedellerini ödeyen Memduh kurtuluyor. Fakat burada diğer bir olay var: Bu belgede soyadı Samuray olarak geçiyor. Demek ki karşılıksız çekleri keserken bu sefer kendi soyadını değil karısının soyadını kullanmış. Ne garip işler!
Bu adamın kaç soyadı var, nüfus kağıdında
hangisini kullanıyor?
* * * *
Çek senet işlerinin uzmanı olduğu anlaşılan Memduh’la
ilgili diğer evraklar de var. Bir kısmına özetleyerek bakalım:
“Şişli Asliye Ceza Mahkemesi: Gıyabi tutuklu sanığın (Memduh’un)
yakalanması için yazılan müzekkere yanıtının beklenmesine… 8 Haziran 1995.”
“Kırklareli Asliye Ceza Mahkemesi: Sanığın (Memduh’un) belirtilen
adreste bulunamadığı… Evrak Temel 1994/ 123…”
“Kadıköy Emniyet Müdürlüğü: İsmi geçen şahıs Memduh Samuray aranıp sorulmuş, lakin temin edilememiştir. 4 Ekim 1992…”
“Cumhuriyet Savcılığına, İstanbul: …Sanık hala Kırklareli Kofçaz
Cezaevi’nde düzmece bono tanziminden hükümlüdür. Ticari işlerde kabahat işlemeyi adet haline getirmiştir. Cezalandırılmasını. Avukat Ali İnanç Esin.”
“Şişli Asliye Ceza Mahkemesi: C. Savcılığına. Karşılıksız çek keşide
etmekten sanık Memduh Samuray hakkında:
Sanığın duruşmalardan kaçtığı konusunda önemli deliller bulunmuş
olmakla, üç adet gıyabi tevkif müzekkeresi
ilişiktedir. Yakalandığında mahkememize gönderilmesi…”
“Memduh Bayraktar kurduğu Fon Yapı
Gereçleri şirketi kanalıyla şirketimizi de
dolandırmıştır. O tarihte çeki Samuray soyadı ile imzalamıştır… Berk
Yapı-Gebze Plastik. C. Serhat Korkut.”
* * * *
Çeşitli vakitlerde farklı soyadları kullanıp insanları
dolandıran, mahpus yatan, hapishaneden mektuplar yazıp yalvaran bu şahıs sonra ne oldu? Tahminen inanmayacaksınız lakin onu da açıklıyorum:
Çeşitli vakitlerde çeşitli gazetelere el atıp köşe muharriri oldu! Ilıcak Ailesi’nin Tercüman ve Akşam, Aydın Doğan’ın Milliyet gazetelerinde ve Çiller Ailesi ismine herkese ana avrat söven Öncü gazetesinde!.. Kimi gazetelerde işverenlerinin iş takibini yapmayı da ihmal etmedi. Sonra ona televizyon programları verildi.
Ayrıyeten DYP’de Tansu-Özer Çiller ikilisinin danışmanlığına terfi ettirildi!
Oğlu Aşkın ile Özer
Çiller, MARSAN isimli ortak şirket kurdular.
* * * * *
Çeşitli vakitlerde farklı soyadları kullanan Memduh artık mahpus değil!
Lakin ömrü boyunca davalardan kurtulamadı.
İnsanlara iftira atar, bir sürü palavra söylerdi. Hakkında
davalar açıldı, mahkeme kararlarına karşın
tazminatları ödemedi, meskenine haciz memurları geldi.
Uğur Dündar ve Ufuk Söylemez, bu yazgı
kurbanı Memduh’un konutundan icra yoluyla eşya
kaldıran, tazminatları tahsil etmeyi lakin bu yolla
başaran şahıslardan yalnızca ikisi.
Günümüzde bu Memduh gibiler çıkıyor piyasaya, karanlık ve
mahpusta geçen geçmişlerini unuttuk zannedip ortalıkta palavra söylüyor, iftira atıyorlar.
Artık kendisinden, yani merhum “Baba” Dündar Kılıç’ın şirket ortağı ve müdüründen, Alaattin Çakıcı ile Emin Çölaşan ilgisinin ve ayrıyeten benim Tansu Çiller’i Frankfurt Eyalet Mahkemesi’ne ya da rastgele bir öbür yere “Esrar kaçakçısıdır” diye ihbar edişimin, Jet Fadıl’la iştirak bağlantımı bırakın bir yana, Fadıl’ı bir cümleyle olsun savunuşumun (!)
evraklarını istiyorum.
Herhalde bu evraklar elindedir! Kelam veriyorum, gönderirse burada
yayınlayacağım. Ne bileyim, tahminen de mahkemede
kanıtlamayı tercih eder! Şimdi tek kurtuluş yolu “Özür dilerim, yanlış
yaptım” demesidir.
* * * *
“Sabıkalı” olduğunu itiraf eden, yüz kızartıcı kabahatlerden mahpus yatan,
değişik soyadları kullanan bu şahsı utanmadan ekrana
çıkarıyorlar, palavra ve iftiralarından medet umuyorlar.
Kendisi bile nasıl kullanıldığını anlamaktan aciz.
Bu şahısla ilgili bilgi ve dokümanların bugün yalnızca bir kısmını açıkladım ki, onu ekranlara çıkaran ve dinleyen herkes bu Memduh’un kim olduğunu ve geçmişini iyi bilsin.
Elimde daha ne değişik dokümanlar var. Hangi işadamlarını Tansu Çiller ismini kullanarak nasıl tehdit edip para tırtıklamaya kalkıştığına ait imzalı evraklar ve ötesi!..
Bu yazımı bu türlü birine ayırmak zorunda kaldığım için sizlerden özür diliyorum… Zira ailesinin ve diğerlerinin yüzüne nasıl baktığını anlamadığım bu gibilerin iyi bilinmesi gerektiğine inanıyorum.”
BAHRAKTAROĞLU MHP ÖNDERİ DEVLET BAHÇELİ’YE ”MİLLİ GÜVENLİK SORUNU” DİYEREK SALDIRDI!
Youtube’da yaptığı programda MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli hakkında ”milli güvenlik sorunu” sözünü kullanan Bayraktaroğlu toplumsal medyada büyük reaksiyon topladı.
MHP GENEL SEKRETERİ VE BURSA MİLLETVEKİLİ İSMET BÜYÜKATAMAN’DAN SERT REAKSİYON
Youtube’da yaptığı programda MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli hakkında ”milli güvenlik sorunu” sözünü kullanan Bayraktaroğlu toplumsal medyada büyük reaksiyon topladı. Bu kelamlar sonrası MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, Korkusuz gazetesi muharriri Memduh Bayraktaroğlu’na sert reaksiyon gösterdi.
MHP’li İsmet Büyükataman’ın açıklamaları şu formda:
“1- 20 Ocak dendiğinde Türk evladının aklına Ermeni zulmüne karşı şov düzenleyen Azerbaycanlı kardeşlerimizin üzerinden Sovyet Rus tanklarının geçtiği gün gelir;
Memduh Bayraktaroğlu gibilerin aklına ise büyük umutlar bağladıkları ABD Lideri Biden’ın misyonuna başlaması.
2- Daha ABD Lideri olmadan, ülkemizde edindiği “dostları” vasıtasıyla iktidarı değiştirmek için görüşmeler yapan Biden’a övgüler tertip fakat tarihî bir zafer kazanan Azerbaycan’ın Cumhurbaşkanı ile alay ettiğini zanneden bu zat, insanlıktan nasibini alamamış bir mahlûktur.
3- Fıkra anlatıyorum diyerek kendi bilinçaltını yansıtan, tahminen de çocukluğunda yaşadığı acı deneyimleri cami ve imama uyarlayarak anlatan ahlak mahrumu, İslam düşmanı Bayraktaroğlu; şehitlerimize lisan uzatacak kadar bu milletin bedellerinden ve vicdanından uzak bir mankurttur.
4- Büyük Türk milletine ilişkin bedelleri kendince küçük gören profesyonel bir tetikçinin; İttihat ve Terakki’yi ve elbette ki Sayın Genel Liderimizi bu hücumlarından yoksun bırakmasını beklemezdik.
Zira Türk milletine saldıracaksan birinci amaç MHP ve onun Sayın Genel Başkanı’dır.
Haber7
